Washington merkezli düşünce kuruluşu Ortadoğu Enstitüsü‘nün (MEI), Türkiye Programı Direktörü Gönül Tol‘a gündemdeki konuları yorumlayan, ABD Senatosu Connecticut temsilcisi Chris Murphy, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Demokrat senatör, yaptığı açıklamada, Trump’ın sadece Vladimir Putin’e olan hayranlığını ve demokratik rejimlere duyduğu nefreti dile getirmekle kalmadığını, aynı zamanda otoriter rejimlerle bilinçli şekilde saf tuttuğunu ifade etti.
Murphy, Trump’ın bu tutumunun dünya genelinde otoriterliği ve yolsuzlukla zenginleşen yönetim anlayışını normalleştirdiğini savundu.
“MUHALEFET LİDERİNİN HAPSE ATILMASI…”
Murphy’nin en dikkat çekici sözleri ise Türkiye ile ilgili oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun tutuklanmasına değinen senatör, süreci şu sözlerle değerlendirdi:
“Henüz Türkiye hakkında konuşmadık, ancak biliyorsunuz, sadece son birkaç hafta içinde muhalefete yönelik büyük bir baskı gördük. Türkiye hızla ve tamamen demokratik normlardan uzaklaşıyor. Muhalefet liderinin hapse atılması kararının, Donald Trump ile yapılan bir telefon görüşmesinden hemen sonra alınması tesadüf değil; muhtemelen Trump tarafından onaylandı ve yeşil ışık yakıldı.”
Murphy, Trump’ın bu tür otoriter rejimlere dolaylı destek vermesinin, sadece ABD’nin küresel demokratik liderliğini zedelemekle kalmadığını, aynı zamanda baskıcı yönetimlerin elini güçlendirdiğini ifade etti.
CHRIS MURPHY KİMDİR?
1973 doğumlu Amerikalı bir siyasetçi olan Chris Murphy, 2013 yılından bu yana ABD Senatosu’nda Demokratik Parti adına Connecticut eyaletini temsil etmektedir.
Senato’da dış ilişkiler, silahlı hizmetler ve sağlık komitelerinde aktif görev alan Murphy, özellikle dış politika ve silah kontrolü konularında öne çıkan isimlerden biridir.
TÜRKİYE İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARI
Murphy’nin Türkiye ile ilgili daha önce de çeşitli açıklamaları ve girişimleri olmuştu:
Mart 2014‘te, Senatör Murphy ve Senatör Ron Johnson, Türk hükümetinin Twitter ve YouTube gibi sosyal medya platformlarını engellemesini kınayan bir karar tasarısı sundular. Murphy, bu eylemlerin ifade özgürlüğünü kısıtladığını belirterek, Türkiye’nin Avrupa Birliği‘ne entegrasyon hedefleri doğrultusunda demokratik haklara saygı göstermesi gerektiğini vurguladı.
Nisan 2017‘de, Türkiye’de gerçekleştirilen anayasa referandumunun ardından Murphy, referandumun adil olmayan bir siyasi ortamda yapıldığını ifade etti. Yakın oy farkına dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm Türk vatandaşlarının seslerini temsil eden dengeli bir politika izlemesi gerektiğini belirtti.
Ekim 2019‘da, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri operasyonu sırasında ilan edilen beş günlük ateşkes hakkında Murphy, bunun Erdoğan’ın isteklerini büyük ölçüde karşıladığını savundu.
Şubat 2024‘te, Murphy Türkiye’yi ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Görüşmelerin ardından Türkiye’nin, İsveç’in NATO üyeliğini onaylaması ve F-16 satışlarının ilerlemesiyle iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir ivme olduğunu belirtti.
