Bul bir şey tutukla!

Mehmet Tezkan Yargı Reformu Gündemi

Adalet Bakanlığı sürekli olarak yargı reformu paketlerini açıklıyor. Geçen ay en sonuncusu duyuruldu. Ancak henüz Meclis’e sunulmadı.

10. Yargı Paketi Yolda

Geçtiğimiz hafta Erdoğan, Yargı Reformu Stratejik Belgesini kamuoyuna açıkladı. Bu belge, önümüzdeki dört yılın hedeflerini içermekte olup, bu beşinci stratejik belge olarak dikkat çekti.

10 yargı paketi ve 5 yargı reformu belgesi hedefleri aynı yönde ilerliyor: yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmek, hesap verebilirlik ve şeffaflığı artırmak, adalete erişim kolaylığını sağlamak ve adil yargılama süreçlerini güvence altına almak gibi pek çok amaç yer alıyor.

Ne var ki, bu hedeflere ulaşmak yıllardır mümkün olamıyor. Tam aksine, ülke her geçen gün geriye gitmekte ve hukuk devleti olma konusunda zorluklarla karşılaşmaktadır. Hukuk sadece kitaplarda kalıyor ve hayata geçirilemiyor.

Hukuka göre, tutukluluk en son çare olmalıdır ancak uygulamada farklı bir tablo karşımıza çıkıyor. Savcı ve hakimler, kişileri hapse atma yoluna giderek, yargılama sürecini adil bir zeminde yürütememekte ve hukuka uygun davranmamaktadır.

Yargı reformlarına rağmen, hala hukuksuzlukla mücadele eden bir sisteme sahibiz. Adalet sağlanamıyor ve hukukun üstünlüğüne gereken önem verilmiyor.

Son dönemde artan tutuklama kararlarına ilişkin olarak, özellikle sosyal medya paylaşımları ya da geçmişteki etkinliklere dayanılarak alınan tutuklama kararları konusunda soru işaretleri oluşmaktadır. Bu tutuklamaların arkasındaki sebeplerin netliğe kavuşturulması gerekmektedir.

Halit Ergenç ve Ünlü Sanatçıların Durumu

Son günlerde, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ardından, menajer Ayşe Barım’ın adı tutuklama sürecine dahil olmuştur. Ancak, bu durumla ilgili net detaylar henüz ortaya çıkmamıştır.

Halit Ergenç gibi birçok ünlü sanatçının, geçmişe ilişkin sosyal medya paylaşımları veya etkinlik katılımları nedeniyle tutuklanmaları, toplumda endişe yaratmıştır. Bu tutuklamaların arkasındaki gerçek sebepler hala belirsizliğini korumaktadır. Sanatçıların iradeleri sorgulanmamalı ve hukuki süreç adil bir şekilde yürütülmelidir.

Sonuç olarak, Türkiye’de hızla artan tutuklamalar ve hukuka uyumsuz uygulamalar, ülkenin demokratik yapısına zarar vermektedir. Hukukun üstünlüğüne ve adaletin sağlanmasına destek olmak herkesin sorumluluğundadır.

Ergenekon döneminin korku iklimi yeniden canlanmakta ve bu durum endişe vericidir. Adalet herkese lazım olduğu gibi, hukukun üstünlüğü de en temel hak olan insan haklarına uygun olarak sağlanmalıdır.

Related Posts

Kamyondan düşen 300 bin dolar yola saçıldı! Parayı toplayanlar kaçtı

Bir güvenlik firmasının kamyonu ile taşınan yüklü miktarda paranın bir kısmı kamyonun kapağı açılması yola düştü. Yerlere saçılan parayı 50-100 kişinin topladığı görüldü fakat olay yerinden uzaklaştıkları için henüz kimseye ulaşılamadı.

Adıyaman’da gözaltılara tepkiler çığ gibi

CHP’li Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin gözaltına alınması kentte sert tepkilere neden oldu. Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu’nun yaptığı açıklamada, “Ne gözaltılarla, ne baskılarla halkın iradesi susturulamaz” denildi.

CHP Rize İl Başkanı Deniz: Muhalif herkesi içeri mi alacaksınız?

Deniz “Ne derlerse desinler, ne yaparlarsa yapsınlar, ne haksızlığa karşı sessiz kalacağız ne zulme boyun eğeceğiz.” düşüncesini dile getirdi.

Şeker komasına giren çocuk öldü

Ankara’da şeker komasına giren 12 yaşındaki çocuk yaşamını yitirdi.

Birleşik Kamu-İş’ten belediye başkanlarının gözaltına alınmasına tepki: ‘Rutin haline getirilmeye çalışılıyor’

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu CHP’li belediye başkanlarının gözaltına alınması kararına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada “Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarına yönelik bu uygulamalar, ne yazık ki artık Türkiye’nin olağan bir rutini haline getirilmeye çalışılmaktadır. Ancak biz bu rutine alışmayacağız” ifadeleri kullanıldı.

Kiev alevler içinde! Rusya’nın füze ve İHA yağmuru başkenti felç etti

Rusya, Trump-Putin görüşmesinin hemen ardından Ukrayna’nın başkenti Kiev’e 539 İHA ve 11 füzeyle yoğun bir saldırı düzenledi. Saldırıda en az 23 kişi yaralanırken, Kiev’de binalar alev aldı, demiryolu altyapısı zarar gördü.