Trump’tan Gazze İçin Tarihi Barış Planı

Beyaz Saray, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan 21 maddelik yeni bir Gazze barış planı sundu.

Trump, düzenlediği basın toplantısında “Bugün, barış için tarihi bir adım atıyoruz” ifadesini kullanarak, planı kabul eden Netanyahu’ya teşekkür etti.

Plan hakkında Suudi Arabistan, Ürdün, Türkiye, Mısır, Pakistan, Katar ve BAE liderleriyle görüştüğünü belirtti ve Avrupa, Arap ve Müslüman ülkelerin liderlerine de şükranlarını sundu.

Trump, Hamas’ın anlaşmayı kabul etmemesi durumunda, ABD’nin İsrail’e “Hamas tehdidini ortadan kaldırma konusunda tam destek vereceğini” açıkladı.

Bir barış anlaşmasının yaklaştığını vurgulayan Trump, Hamas’ın kabul etmesi durumunda rehinelerin en geç 72 saat içinde serbest kalacağını ve hayatını kaybedenlerin cenazalarının hemen iade edileceğini ifade etti.

Netanyahu ise bu toplantının sadece Gazze’deki çatışmaları sonlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Ortadoğu’da barış için de önemli bir zemin oluşturduğunu söyledi.

Trump, 20 maddelik barış planını destekleyerek, “Gazze’deki savaşı sona erdirmek için planınıza desteğimiz tam” dedi.

Trump’ın Barış Planının Detayları

“Trump: Gazze Savaşının Sonu” başlıklı plan, Gazze’nin geçici olarak apolitik ve teknokrat bir Filistinli komite tarafından yönetilmesini öngörüyor. Bu komitenin gözetiminde, Trump’ın başkanlığını yürüttüğü bir ‘Barış Kurulu’ bulunacak ve bu kurulda eski Britanya Başbakanı Tony Blair de yer alacak.

Ayrıca, geçici olarak kurulacak ‘Uluslararası İstikrar Gücü (International Stabilization Force – ISF)’, Gazze’de güvenliği sağlamaktan sorumlu olacak. Plana göre, İsrail’in Gazze’yi işgal ve ilhak etmemesi öngörülüyor.

CHP Lideri Özgür Özel’in Yanıtı

Daha önce tartışmalara neden olan plana dair, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel‘den ilk yorum geldi.

Özel, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Türkiye, barışın korunması adına üzerine düşeni yapmalı. Biz muhalefet partisi olarak, Filistin’de kurulacak bir barış gücünün parçası olmayı destekliyoruz. Hem Hamas’tan hem de Netanyahu’un kabinesindeki bazı sert görüşlü isimlerden kaynaklanacak direniş, süreci sekteye uğratabilir. Bu planın uygulanabilmesi için Hamas’ın uzlaşması önem taşımakta. Aksi halde çatışmalar yeniden başlayabilir. Durumu dikkatle izliyoruz.”

Özel’in Tony Blair Tepkisi

Özel, plan kapsamındaki ‘Barış Kurulu’nda Tony Blair’in isminin geçmesine karşıt olarak şunları söyledi:

“ABD ve İngiltere’nin, Filistinlilerin görüşlerini göz ardı ederek, BM’nin insani yardım görevini dar bir çerçeveye hapseden, Gazze’nin başına Irak işgalini desteklemiş Tony Blair’i getirmeyi planlayan bu yaklaşım için Aliya İzzetbegoviç’in şu sözleriyle ifade edebilirim:

‘Bu, adil bir barış değil ama kötü bir barış, sürekli bir çatışmadan iyidir.'”

Özgür Özel’in paylaşımının tamamı şu şekildedir:

Cumhuriyet Halk Partisi olarak Filistin meselesini her zaman tarihsel ve vicdani bir sorumlulukla sahipleniyoruz.

Gazze’deki insani trajediye en sert tepkileri gösterdik.

Her gün, kadınlar ve çocuklar dahil, yaklaşık 100 kişi hayatını kaybediyor.

Bizler, Gazze’de ateşkes sağlandığı ve masum Filistinlilerin İsrail’in saldırılarından korunma umudunun gerçekleşmesiyle memnunuz.

Belirtilen planda, hassasiyet gösterdiğimiz bazı unsurların yer aldığını görüyoruz.

Gazze’nin, İsrail tarafından ilhak edilmemesi ve ordunun geri çekileceği maddelerini destekliyoruz.

İnsani yardımın sağlanacak olmasını, Filistinlilerin tehcir edilmeyecek olmasını ve geri dönüş hakkının tanınmasını önemsiyoruz.

Rehinelerin serbest bırakılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.

Türkiye, bölgedeki barışın sağlanması için üzerine düşeni yapmalıdır ve bu bağlamda, Filistin’de oluşturulacak barış gücünün bir parçası olmayı destekliyoruz.

Hem Hamas’ın hem de Netanyahu’nun kabinesindeki bazı sert isimlerin plana direnebileceğini göz önünde bulundurmalıyız.

Planın uygulanabilirliği için, Hamas’ın onayının kritik öneme sahip olduğu ortada. Aksi takdirde çatışmalar yeniden alevlenebilir. Süreci dikkatle takip ediyoruz.

Bunların yanı sıra, Filistin sorununun çözümünde iki hususun göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulamak istiyorum.

Filistin’in geleceğini ilgilendiren her çözüm sürecinde, Filistinlilerin yer alması şarttır.

Bu sürecin, “İki Devletli Çözüm” talebini engellemeyecek şekilde yürütülmesi önemlidir. Nihai çözüm, ancak iki devletli bir yapıyla gerçekleşebilir ve bu yönüyle Birleşmiş Milletler’in kararlarını hatırlamakta fayda var.

Özel’in açıklamasının tamamı için tıklayınız: https://twitter.com/eczozgurozel/status/1972977325655409061