“`html
Haldun Taner: Türk Tiyatrosunun Usta Kalemi
Usta yazar Haldun Taner, “Keşanlı Ali Destanı”, “Huzur Çıkmazı”, “Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım”, “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” ve “Ayışığında Şamata” gibi unutulmaz eserleri ile Türk edebiyatına damgasını vurmuş bir isimdir. Taner’in vefatının üzerinden 39 yıl geçti ve ardında bıraktığı eserler hala tiyatro dünyasında önemli bir yer tutmaktadır.
16 Mayıs 1915 tarihinde İstanbul’un Çemberlitaş semtinde dünyaya gelen Haldun Taner, hukukçu Ahmet Selahattin Bey ve Seza Hanım‘ın çocuğudur. Küçük yaşta babasını kaybeden Taner, annesi ve büyükbabası ile birlikte yaşamına devam etti; burada Türkçenin güzelliklerini ve edebiyatın temellerini öğrendi.
Erken yaşlardan itibaren tiyatroya duyduğu ilgi, ona farklı deneyimler kazandırdı. Hatırladığına göre o dönem, farklı tiyatro oyunları ve sinema gösterimleri onun yaratıcı potansiyelini geliştirmeye yardımcı oldu.
Eğitim hayatına Hamid Matbaası’ndaki deneyimleriyle devam eden Taner, 1935 yılında Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra Almanya’da eğitim almak üzere Heidelberg Üniversitesine gitti. Ancak tüberküloz nedeniyle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı ve 1938’de Türkiye’ye döndü. Bu süreçte, Ankara Radyosu için skeç yazmaya başlamıştı.
Taner, hikaye yazma sanatına dair düşüncelerini zaman zaman dile getirmiştir. TRT Arşiv’de paylaştığı bir söyleşide, hikaye yazmanın zevkini ve hikaye ile roman arasındaki farkları vurgulamış; hikaye yazmanın özgürlüğünden bahsetmiştir.
Bir edebiyat öğretmeni tarafından edebiyat sahnesine adım atan Taner’in “Töhmet” adlı öyküsü, 1946 yılında Yedigün dergisinde yayımlandı. O dönemden itibaren çok sayıda eser kaleme alarak ünlü dergilerde yazılarına yer verildi.
Taner’in en bilinen eserlerinden biri olan “Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu”, uluslararası alanda ödül kazanmış ve edebiyat çevrelerinde büyük beğeni toplamıştır. Ayrıca, öykülerinde insan ilişkilerini, sosyal durumları ve değerleri ustalıkla ele almasıyla tanınır.
Sanat Hayatı ve Başarıları
Taner, 1954 yılından sonra Viyana’da çeşitli tiyatro eğitimleri aldı ve bu süre zarfında 700’den fazla oyun izledi. 1957 yılında İstanbul Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak tiyatro tarihi dersleri vermeye başladı ve eleştirel oyunlar ile kabare tiyatrosuna öncülük etti.
Özellikle “Keşanlı Ali Destanı” eseri ile Türk tiyatrosunun ikonik bir parçası haline geldi. 1960’tan itibaren tiyatro çalışmalarına yönelerek birçok önemli projede yer aldı.
Tiyatro oyunlarında meddah geleneğinden yararlanan Taner, sözlü anlatım ve dramatik unsurları bir araya getirerek unutulmaz eserler ortaya çıkardı. 1972 yılında “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” adlı eseriyle Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü’ne layık görüldü.
İlk evliliğini 1954 yılında gerçekleştiren Taner, Haldun Taner Öykü Ödülü ile hatırlanmaya devam etmektedir. 1986 yılında Haydarpaşa Göğüs Hastanesi’nde hayatını kaybeden Taner, Küplüce Mezarlığı’na defnedildi.
Eserleri
- Tiyatro Oyunları: “Keşanlı Ali Destanı”, “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım”, “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı”, “Vatan Kurtaran Şaban”, “Eşeğin Gölgesi”, “Ayışığında Şamata”, “Dışardakiler”, “Zilli Zarife”, “Dev Aynası”, “Huzur Çıkmazı”, “Fazilet Eczanesi”, “Bir Kadın Geliyor”, “Ve Değirmen Dönerdi”
- Kitapları: “Yaşasın Demokrasi”, “Tuş”, “Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu”, “Ayışığında Çalışkur”, “On İkiye Bir Var”, “Sancho’nun Sabah Yürüyüşü”, “Konçinalar”, “Kızıl Saçlı Amazon”, “Devekuşuna Mektuplar”, “Berlin Mektupları”, “Yaldızlı Palyaço”, “Kutu Kutu İçinde”, “Çok Güzelsin Gitme Dur”
(AA)
“`